Some weather forecasters predicted a hurricane.
- Bazı hava tahmincileri bir kasırgayı tahmin etti.
His prediction might come true.
- Onun tahmini gerçekleşebilir.
Tom's prediction was correct.
- Tom'un tahmini doğruydu.
According to the weather forecast, the typhoon is approaching Okinawa.
- Hava tahminine göre, tayfun Okinawa'ya yaklaşıyor.
According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
- Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
Steel production is estimated to have reached 100 million tons last year.
- Geçen yıl çelik üretiminin 100 milyon tona ulaştığı tahmin edilmektedir.
The value of the painting was estimated at several million dollars.
- Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
Your guess is quite wrong.
- Tahminin oldukça yanlış.
I guess that she is over thirty.
- Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum.
I don't engage in idle speculation.
- Ben başıboş tahminle meşgul olmam.
As to what happened there, one can only speculate.
- Orada ne olduğuna gelince sadece tahmin edebiliriz.
I presume you're Tom Jackson.
- Ben senin Tom Jackson olduğunu tahmin ediyorum.
Dan had been missing for two years and was presumed dead.
- Dan iki yıldır kayıp ve öldüğü tahmin ediliyordu.
Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
- Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
They were forecasting rain for today.
- Onlar bugün için yağmur tahmin ediyorlardı.
There was a great deal of conjecture as to what would happen.
- Ne olacağı konusunda çok fazla tahmin vardı.
I can't stand the anticipation.
- Ben tahmin etmeye katlanamam.
Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
- Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.