Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
O tahtaya iki kare çizdi.
- He drew two squares on the blackboard.
Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
- Blackboards are not always black.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Judy yönetim kurulunda tek kadın.
- Judy is the only woman on the board.
Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- Tom saw his name written on the blackboard.
Öğretmen için kara tahtayı sildim.
- I erased the blackboard for the teacher.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
Blackboards are not always black.
- Tafeln sind nicht immer schwarz.
The teacher wrote English sentences on the blackboard.
- Der Lehrer schrieb englische Sätze an die Tafel.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Die Ritter der Tafelrunde versammelten sich am Tafelrund.