Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
- Blackboards are not always black.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Öğretmen için kara tahtayı sildim.
- I erased the blackboard for the teacher.
Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- Tom saw his name written on the blackboard.
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
Compare your sentence with the one on the blackboard.
- Vergleiche deinen Satz mit dem an der Tafel.
Look at the blackboard, everyone.
- Schaut bitte alle auf die Tafel.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Die Ritter der Tafelrunde versammelten sich am Tafelrund.