I'm not wiping your tables.
- Ben senin tablolarını silmiyorum.
I don't clear off your tables.
- Ben senin tablolarını temizlemem.
People came to like her paintings.
- İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.
John laid claim to the painting.
- John tablo üzerinde hak iddia etti.
Tom cleared the table.
- Tom tabloyu temizledi.
Take this table away.
- Bu tabloyu ortadan kaldır.
The chart illustrates how the body works.
- Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.
Tom loves charts and graphs.
- Tom tabloları ve grafikleri sever.
This is a picture of my painting.
- Bu benim tablomun bir resmi.
He painted that picture a while ago.
- O tabloyu bir süre önce yaptı.