tablo

listen to the pronunciation of tablo
Türkisch - Englisch
painting

People came to like her paintings. - İnsanlar onun tablolarını beğenmek için geldiler.

If I had bought the painting then, I would be rich now. - O tabloyu o zaman satın alsaydım, şimdi zengin olurdum.

table

Tom cleared the table. - Tom tabloyu temizledi.

He learnt the periodic table by heart just for fun. - O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.

board
chart

Tom loves charts and graphs. - Tom tabloları ve grafikleri sever.

The chart illustrates how the body works. - Tablo vücudun nasıl çalıştığını göstermektedir.

picture

He painted that picture a while ago. - O tabloyu bir süre önce yaptı.

Do you like this painting? Yes, but I think the frame is more expensive than the picture. Where did you buy it? - Bu tabloyu seviyor musun? Evet, ama çerçeve resimden daha pahalı sanırım. Onu nereden satın aldın?

(Ticaret) statement
(Bilgisayar) sheet
scene
schedule
tableaux
theat. scene acted out in one setting
instrument panel, instrument board (of a machine)
painting, picture; scene, view; table; schedule
table: çarpım tablosu multiplication table, times table
painting, picture
striking description
large, detailed plan (hung on a wall)
view, panorama, picture
tableau
a table

Relevante Übersetzungen

tablo adı
(Bilgisayar) table name
tablo biçimi
(Bilgisayar) table format
tablo boyutu
(Bilgisayar) table size
tablo böl
(Bilgisayar) split table
tablo dosyası
(Bilgisayar,Teknik) table file
tablo ekle
(Bilgisayar) table insert
tablo ekle
(Bilgisayar) add table
tablo görünümü
(Bilgisayar) table view
tablo halinde
tabular
tablo hücreleri
(Bilgisayar) table cells
tablo kenarlığı
(Bilgisayar) table border
tablo listeleri
(Bilgisayar) table lists
tablo listesi
(Bilgisayar) list of tables
tablo metni
(Bilgisayar) table text
tablo olarak
(Bilgisayar) as tables
tablo oluştur
(Bilgisayar) create table
tablo satırı
(Bilgisayar) table row
tablo sayısı
(Bilgisayar) number of tables
tablo stili
(Bilgisayar) table style
tablo yok
(Bilgisayar) no tables
tablo çözümle
(Bilgisayar) analyze table
tablo örneği
(Bilgisayar) sheet sample
tablo özellikleri
(Bilgisayar) table properties
Tablo Şeklinde Biçimlenidirilmiş Hava Veri Dizisi
(Askeri) Table Formatted Aeronautic Data Set
tablo adları
(Bilgisayar) table names
tablo alanları
(Bilgisayar) table fields
tablo alt başlık
(Bilgisayar) table subtle
tablo altı şiirleri
ut pictura poesis
tablo aralığı
(Bilgisayar) range of table
tablo basit
(Bilgisayar) table simple
tablo başlıkları
(Bilgisayar) table headings
tablo birleştir
(Bilgisayar) table merge
tablo biçimlendir
(Bilgisayar) format table
tablo boş
(Bilgisayar) table is empty
tablo dengesi
(Bilgisayar) table balance
tablo değiştir
(Bilgisayar) change table
tablo dizinleri
(Bilgisayar) table indexes
tablo durumu
(Bilgisayar) table mode
tablo fonksiyonu
(Bilgisayar) table function
tablo gizle
(Bilgisayar) hide table
tablo grubunu çöz
(Bilgisayar) ungroup sheets
tablo görüntüle
(Bilgisayar) view tables
tablo göster
(Bilgisayar) show table
tablo hücre imi
(Bilgisayar) table cell marker
tablo hücresi
(Bilgisayar) table cell
tablo iliştir
(Bilgisayar) attach table
tablo iliştir
(Bilgisayar) attach tables
tablo içi öğe
(Bilgisayar) entry in a table
tablo kasnağı
(Sanat) canvas strecther
tablo kasnağı
(Sanat) stretcher of a canvas
tablo kaydediliyor
(Bilgisayar) saving table
tablo kaydırma
(Bilgisayar) table scrolling
tablo kilitli
(Bilgisayar) table is locked
tablo klasik
(Bilgisayar) table classic
tablo kullanımda
(Bilgisayar) table is in use
tablo kılavuzu
(Bilgisayar) table grid
tablo liste
(Bilgisayar) table list
tablo menüsü
(Bilgisayar) table menu
tablo numaralandır
(Bilgisayar) table numbering
tablo olarak kaydet
(Bilgisayar) save as table
tablo oluşturma
(Askeri) table generate
tablo resimleri
(Bilgisayar) table pictures
tablo sarma
(Bilgisayar) table wrapping
tablo seç
(Bilgisayar) select sheet
tablo seçenekleri
(Bilgisayar) table options
tablo sihirbazı
(Bilgisayar) table wizard
tablo sil
(Bilgisayar) delete table
tablo sonu ekle
(Bilgisayar) add table break
tablo stilleri
(Bilgisayar) table styles
tablo sütunlar
(Bilgisayar) table columns
tablo tanıtıcısı
(Bilgisayar) table identifier
tablo tasarımı
(Bilgisayar) table design
tablo teması
(Bilgisayar) table theme
tablo veri sayfası
(Bilgisayar) table datasheet
tablo veya sorgu
(Bilgisayar) table or query
tablo yap
(Bilgisayar) make table
tablo yapma sorgusu
(Bilgisayar) make table query
tablo yapma sorgusu
(Bilgisayar) make-table query
tablo yapıcı
tabulator
tablo yapıştır
(Bilgisayar) paste table
tablo yazdır
(Bilgisayar) print table
tablo yönü
(Bilgisayar) table direction
tablo zarif
(Bilgisayar) table elegant
tablo çerçevesi
(Bilgisayar) table frame
tablo çiz
(Bilgisayar) draw table
tablo çizgileri
(Bilgisayar) table gridlines
tablo çizme
table drawing
tablo öznitelikleri
tabular attributes
tablo üstbilgisi
(Bilgisayar) table header
tablo üzerinde
(Bilgisayar) on sheet
tablo ızgara kalemi
(Bilgisayar) table gridline pen
tahmini finansal tablo
(Ticaret) projected financial statement
elektronik tablo
(Bilgisayar) spreadsheet
elektronik tablo
(Bilgisayar) cell values
klinik tablo
(Tıp) manifestation
konsolide mali tablo
(Ticaret) consolidated account
normal tablo
(Bilgisayar) table normal
periyodik tablo
periodic table
sonraki tablo
(Bilgisayar) next table
tablolar
(Bilgisayar) sheets
özet tablo
(Bilgisayar) spreadsheet
özet tablo
(Bilgisayar) pivottable
tablolar
statements
yağlıboya tablo
oil paintings
al özet tablo
(Bilgisayar) get pivot table
böyle tablo yok
(Bilgisayar) no such table
dikine tablo
straight switchboard
diğer bir özet tablo
(Bilgisayar) another pivottable
hazreti ısa'nın doğumunu simgeleyen tablo
creche
hedef tablo
(Bilgisayar) destination table
hesaplanan özet tablo
(Bilgisayar) calculating pivottable
html tablo adı
(Bilgisayar) html table name
iki kanatlı tablo
diptych
pembe tablo
(Argo) rosy scenario
pembe tablo
(Argo) rosy picture
pembe tablo çizmek
(deyim) put a brave face on things
proforma finansal tablo
(Ticaret) projected financial statement
proforma tablo
(Ticaret) giving effect statement
proforma tablo
(Ticaret) proforma statement
sütunlar/tablo
(Bilgisayar) columns/table
tablolar
tables

The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables. - Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.

I just cleaned all the tables. - Az önce tüm tabloları temizledim.

televizyonda konuşmacıya metni hatırlatan tablo
autocue
tuvale yapılmış tablo
canvas
umut verici bir tablo çizmek
paint a promising picture
yinelenen tablo
(Bilgisayar) replicable table
yinelenen tablo yapma sorgusu
(Bilgisayar) replicable make table query
yumuşak renkli tablo
low tone picture
özet tablo adı
(Bilgisayar) pivottable name
özet tablo alanı
(Bilgisayar) pivottable field
özet tablo ekle
(Bilgisayar) pivottable add
özet tablo formu
(Bilgisayar) pivottable form
özet tablo görünümü
(Bilgisayar) pivottable view
özet tablo listesi
(Bilgisayar) pivottable list
özet tablo menüsü
(Bilgisayar) pivottable menu
özet tablo seçenekleri
(Bilgisayar) pivottable options
özet tablo sihirbazı
(Bilgisayar) pivottable wizard
üç parçalı tablo
triptych
ışık oyunlarıyla sergilenen büyük tablo
diorama
Türkisch - Türkisch
Tablo, düz, sağlam ve taşınabilir bir altlık üzerine yapılmış resim. Uygulanan tekniğe göre suluboya, yağlıboya, ya da çeşitli sentetik boyalar kullanılır. Altlık ya özel olarak hazırlanmış bir tahta ya da kasnağa gerilmiş bir tuvaldir. Bakır, arduvaz vb. metallerden yapılmış altlıklar da vardır. Oldukça değişik boyutta olan tablolar tarih, savaş tabloları, portre, manzara, natürmort vb. diye konulara göre sınıflandırılır
Yağlıboya resim
Birbiriyle olan ilgilerine göre düzenlenerek yazılmış şeylerin hepsi
Bir perdenin dekor değişikliğiyle belirlenen alt bölümü
Bir sahne yapıtındaki ana bölümlerin alt kesimleri
Bez, tahta, kâğıt gibi maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim: "Bu tablolardan biri gölge oyunu hâlinde karikatürize edilmişti."- H. Taner."Hırsından bazılarına tablomu bedava verdim, alın, götürün, diye bağırdım."- H. C. Yalçın
Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara: "Talebelik günlerimizden bazı tabloları çizmeye çalışacağım."- H. F. Ozansoy
Bez, tahta, kâğıt gibi maddeler üzerine yapılmış yağlı boya, sulu boya, pastel veya kara kalem resim
Yaşanan, var olan olay ve olguların hepsinin genel görünüşü, manzara
Englisch - Türkisch

Definition von tablo im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

select tablo
tablo seç
tablo
Favoriten
Mehr...
Löschen