tabii ki

listen to the pronunciation of tabii ki
Türkisch - Englisch
for sure
needless to say

I don't look down upon any living being. Needless to say, I'm no God. I'm a human being myself; I may have made mistakes, I do admit. - Ben hiçbir canlıyı küçümsemiyorum. Tabii ki ben Allah değilim. Ben de kulum; hatalarım olmuştur, yalanlamıyorum.

sure

Cigarette smoke may be unhealthy, but it sure does look pretty. - Sigara dumanı sağlıksız olabilir ama tabii ki güzel görünüyor.

no wonder
it goes without saying
(Konuşma Dili) of course

Of course, I learnt about China from textbooks when I was in Japan, but what I see for myself in China is completely different from what is described in those textbooks. - Tabii ki, ben Japonya'da iken Çin hakkında ders kitaplarından öğrendim, ama benim kendi adıma Çin'de gördüğüm bu ders kitaplarında anlatıldığından tamamen farklıdır.

You can do whatever you want to, of course. - Ne istersen yapabilirsin tabii ki de.

a matter of course
needless to say, it goes without saying
go ahead!
just so
Türkisch - Türkisch
Elbette, doğal olarak, işin gereği olarak
tabii ki
Favoriten