tabiatlı

listen to the pronunciation of tabiatlı
Türkisch - Englisch
(someone) who has good taste
spirited
natured
(someone, an animal) which has (a certain kind of) nature
tabiat
nature

Everything is subject to the laws of nature. - Her şey tabiat kanunlarına tabidir.

Engineers try to take advantage of nature rather than try to understand it. - Mühendisler, tabiatı anlamaktan ziyade, onu kullanmaya çalışırlar.

tabiat
landscape
tabiat
temper
tabiat
temperament
tabiat
second nature
tabiat
pan
tabiat
regularity (of the bowels)
tabiat
character
tabiat
kidney
tabiat
nature, (natural) character
tabiat
nature; character, disposition, temperament; habit
tabiat
nature, the natural world
tabiat
taste, the power to distinguish the beautiful from the ugly
tabiat
antipodes
tabiat
humor
tabiat
metal
Türkisch - Türkisch
Herhangi bir yaradılışta, huyda olan: "Hırant, erkek tabiatlı bir adamdı."- S. F. Abasıyanık
Herhangi bir yaradılışta, huyda olan
TABİAT
(Osmanlı Dönemi) (Tabia) Yaratılış, huy, karakter
TABİAT
(Hukuk) Doğuştan gelen huy
TABİAT
(Osmanlı Dönemi) Âlem ve içindekiler. Şeriat-ı fıtriyye. Hadiselerin ve varlıkların bağlı olduğu kanunlar. Allah, tabiatı yarattığı ve varlıkların nasıl hareket edeceğini kanunlariyle ve emirleriyle tayin ettiği halde Allah'ı inkâr edip tabiat yapıyor diyenler büyük bir sapıklık içindedirler. Tabiatta hiçbir şey kendi başına buyruk bağımsız, hür değildir. Herşey Allah'ın emirlerine bağlıdır. Oksijenle hidrojen, Allah'ın emrine yâni, koyduğu kanuna göre birleşir ve bu kanuna göre bir birl
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) SELİKA
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) NEHİZET
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) KİYAN
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) DARİBE
Tabiat
doğa

Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır. - Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.

Tabiat
(Osmanlı Dönemi) TUS
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) SÜRCUCE
Tabiat
(Osmanlı Dönemi) SECİHA
tabiat
Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni: "Abdi Bey, tabiat sahibi, altıncı kat terasında böyle bir bahçe tanzimi, doğrusu takdire şayan."- A. İlhan. İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu
tabiat
Tabiî özellik
tabiat
İnsan faaliyetlerinin dışında kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlığın hepsi, doğa
tabiat
İnsanın büyük abdest bozma kolaylığı veya zorluğu
tabiat
(Osmanlı Dönemi) canlı-cansız varlıklar
tabiat
Güzeli ayırma melekesi, zevk, beğeni
tabiat
Doğal özellik
tabiat
Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy
tabiat
Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy: "Tabiatı dolayısıyla kimseye itimat etmezdi."- A. Ş. Hisar
tabiat
İnsan faaliyetlerinin dışında kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlığın hepsi, doğa: "İnsan zekâsı, tabiatın içinde değil, tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir."- A. Haşim
tabiatlı
Favoriten