taahhütsüz

listen to the pronunciation of taahhütsüz
Türkisch - Englisch
unregistered
{a} not entered in a register
not registered; "an unregistered citizen"
{s} not officially recorded, not enrolled
Not registered
not included on an official list
(a boat or vessel) not furnished with official documents
(of animals) not recorded with or certified by an official breed association; "unregistered dairy cattle
(a boat or vessel) not furnished with official documents not registered; "an unregistered citizen"
not filed or recorded in the place prescribed by law; "an unregistered trademark"; "an unregistered mortgage"
(of animals) not recorded with or certified by an official breed association; "unregistered dairy cattle"
taahhüt
{i} commitment

In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments. - Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.

Sorry, I have other commitments. - Üzgünüm, başka taahhütlerim var.

taahhüt
{i} undertaking

His undertaking failed for lack of funds. - Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.

taahhüt
{i} pledge

I pledged my loyalty to him. - Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.

Tom has pledged to do that. - Tom bunu taahhüt etti.

taahhüt
engagement
taahhüt
(Ticaret) underwriting
taahhüt
(Kanun) acceptance
taahhüt
encumbrance
taahhüt
liabilities
taahhüt
commıtted
taahhüt
{i} stipulation
taahhüt
commits to
taahhüt
obligation, contract, commitment
taahhüt
affidavit
taahhüt
(Hukuk) undertaking, commitment
taahhüt
committal
taahhüt
stipulate
Türkisch - Türkisch

Definition von taahhütsüz im Türkisch Türkisch wörterbuch

taahhüt
(Osmanlı Dönemi) bir işin yapılması için birine söz verme, üzerine alma; garanti verme, teminât
taahhüt
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme: "Taahhüt işini ortağıma havale ettim."- A. Gündüz
taahhüt
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme
taahhütsüz
Favoriten