I've got other commitments.
- Benim başka taahhütlerim var.
In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments.
- Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.
In today's busy world, many people are constantly juggling home, work and social commitments.
- Bugünün yoğun dünyasında, birçok kişi sürekli ev, iş ve sosyal taahhütlerinde hile yapıyor.
I'm sorry, I have another commitment.
- Üzgünüm başka bir taahhütüm var.
His undertaking failed for lack of funds.
- Onun taahhütü fon eksikliğinden başarısız oldu.
I pledged my loyalty to him.
- Ona olan bağlılığımı taahhüt ettim.
Tom has pledged to do that.
- Tom bunu taahhüt etti.