Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Kill two birds with one stone.
- Tek bir taşla iki kuş öldür.
He threw a rock into the pond.
- O, havuza bir taş attı.
Tom threw a rock into the pond.
- Tom gölete bir taş attı.
Once, it was the stone age.
- Bir kez, taş devriydi.
We are no longer living in the stone age.
- Artık taş devrinde yaşamıyoruz.
The landscape was cold and sharp as flint.
- Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin.
The artist painted the most intricate of murals on the old stone wall.
- Ressam eski taş duvarda en karmaşık duvar resimlerini yaptı.
He drowned in a quarry.
- O bir taş ocağında boğuldu.
There is a rock quarry just north of town.
- Şehrin hemen kuzeyinde bir taş ocağı var.
Rare gems include aquamarine, amethyst, emerald, quartz and ruby.
- Bazı değerli taşlar akuamarin, ametist, zümrüt, kuvars ve yakuttur.
At last, the gem was in his hands.
- Sonunda, değerli taş onun ellerindeydi.