He escaped from prison by climbing over a wall.
- Duvardan tırmanarak hapishaneden kaçtı.
Children like climbing trees.
- Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
Those shoes won't do for climbing.
- Şu ayakkabılar tırmanma için işe yaramaz.
I scaled Mt. Fuji three times.
- Ben Fuji dağına üç kez tırmandım.
Prices continue to climb.
- Fiyatlar tırmanmaya devam ediyor.
A bear can climb a tree.
- Bir ayı ağaca tırmanabilir.