My son has gone to America to study medicine.
- Oğlum tıp öğrenimi için Amerika'ya gitti.
The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
- Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
Rejecting the urging of his physician father to study medicine, Hawking chose instead to concentrate on mathematics and physics.
- Tıp öğrenimi yapması için onun doktor babasının teşvikini reddettikten sonra Hawking onun yerine Matematik ve fizik üzerinde konsantre olmayı seçti.
Tom has a bright career as a medical doctor.
- Bir tıp doktoru olarak Tom'un parlak bir kariyeri var.
My youngest sister is a teacher, my oldest one, a medical doctor.
- Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.
Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
- Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
I learned that in the first year of medical school.
- Bunu tıp okulunun ilk yılında öğrendim.
More than 200 medical students watched the dissection.
- Diseksiyonu 200'den fazla tıp öğrencisi izledi.
She was a medical student.
- O bir tıp öğrencisiydi.