tılsımlar

listen to the pronunciation of tılsımlar
Türkisch - Englisch

Definition von tılsımlar im Türkisch Englisch wörterbuch

tılsım
talisman

He has a mysterious talisman in the form of an eye. - O bir göz biçiminde gizemli tılsıma sahiptir.

With this talisman, you can ward off any and all evil spirits. - Bu tılsım ile tüm şeytani ruhları defedebilirsin.

tılsım
{i} amulet
tılsım
phylactery
tılsım
effective remedy or solution
tılsım
talisman, amulet, charm
tılsım
talisman, amulet, charm; spell
tılsım
magic spell
tılsım
charm

Tom keeps an eagle feather as a good-luck charm. - Tom iyi bir şans tılsımı olarak bir kartal tüyünü saklıyor.

Are you some kind of good luck charm? - Bir tür iyi şans tılsımın var mı?

tılsım
spell
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) HİCABAT
tılsım
Büyülü olduğuna inanılan muşka vb. şey
tılsım
Doğaüstü işler yapabileceğine inanılan güç: "Hele bu Cumhuriyet sözünü ne seviyor, nasıl sihirli bir deyim, her şeyi bir anda değiştiriverecek bir tılsımmış gibi tekrarlıyor."- A. İlhan
tılsım
mecaz - Çare, önlem, kuvvet: "Bu insanlar, hastalık ve acı, görünmez bir canavar gibi yerlerinden kaptı mi çantaya tılsım gibi bakarlar."- R. N. Güntekin
TILSIM
(Osmanlı Dönemi) Herkesin bilip çözemediği gizli şey
TILSIM
(Osmanlı Dönemi) Gizli sır. Fevkalâde kuvvet ve te'siri hâiz olan şey
TILSIM
(Osmanlı Dönemi) Definenin bulunmasına mâni olan mevhum şey
tılsım
Tabiatüstü işler yapabileceğine inanılan güç
tılsım
Büyülü şey, muska
tılsım
Çare, önlem, kuvvet
tılsım
(Osmanlı Dönemi) herkesin bilip çözemediği gizli şey; gizli sır, fevkalâde kuvvet ve tesire sahip olan şey
tılsımlar
Favoriten