The talisman he's wearing is supposed to ward off evil spirits.
- Onun taktığı tılsım kötü ruhları uzaklaştırması gerekiyor.
He has a mysterious talisman in the form of an eye.
- O bir göz biçiminde gizemli tılsıma sahiptir.
Are you some kind of good luck charm?
- Bir tür iyi şans tılsımın var mı?
Tom keeps a rabbit's foot as a good-luck charm.
- Tom iyi bir şans tılsımı olarak bir tavşan ayağı saklar.