türünden

listen to the pronunciation of türünden
Türkisch - Englisch
on the order of
Approximately
approximately, about
tür
Type

Marriage is a type of human rights violation. - Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

That type of temple influenced all of the Middle East, mainly Egypt. - O tür tapınak bütün Orta Doğuyu, özellikle Mısır'ı etkiledi.

tür
kind

Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children. - Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

He likes all kinds of sports. - Sporun her türünü sever.

tür
sort

What sort of things do you do on weekends? - Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?

What sort of play is it? - O, ne tür bir oyundur?

tür
species

African elephants are divided into two different species: savannah and forest elephants. - Afrika filleri savana ve orman filleri olmak üzere iki farklı türe ayrılır.

Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there. - Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.

tür
breed
tür
variety

Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit. - Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.

tür
{i} genre

Mozart cultivated many musical genres. - Mozart birçok müzik türünü ilerletti.

Science fiction is a highly imaginative genre. - Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.

esans türünden
essential
tür
subspecies
fiil türünden
(Dilbilim) verbal
mucize türünden
miraculous
tür
nature

There were no temples or shrines among us save those of nature. - Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .

tür
(Gıda) sp
tür
(Bilgisayar) as
tür
(Dilbilim,İnşaat) version

Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both. - Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.

tür
(Aydınlatma) hue
tür
form

The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira. - Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.

The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira. - Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir.

tür
order

Turkish has a different word order. - Türkçe'nin farklı bir sözcük sırası var.

All sweaters of this type are out of stock now. We'll order them from the main store in Tokyo. - Şu anda bu tür tüm kazaklar bitti. Onları Tokyo'daki ana mağazadan sipariş edeceğiz.

tür
category
tür
stamp
tür
(Ticaret) lot

Turkey produces a lot of minerals. - Türkiye birçok mineral üretir.

Tom is the kind of guy lots of people just don't like. - Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.

tür
(Ticaret) line
tür
(Bilgisayar) type is
tür
(Biyoloji) eidos
tür
sort of

What sort of play is it? - O, ne tür bir oyundur?

What sort of person would do that kind of thing? - O tür şeyi ne tip insan yapardı?

tür
ilk
tür
range
tür
genus
tür
description
tür
type, kind
tür
the kind
tür
of sort
ağır suç türünden
flagitious
baratarya türünden olan
barratrous
bezelye türünden tane
pea
buğday türünden
frumentaceous
böbrek taşı türünden
calculous
dolambaçlı söz türünden
circumlocutory
dua türünden
invocatory
düzeltme türünden
emendatory
engerek türünden
viperine
geçici önlem türünden
makeshift
guatr türünden
strumous
iftira türünden
calumnious
içki alemi türünden
bacchanalian
içki alemi türünden
Bacchant
kanun türünden bir çalgı
cither
kanıt türünden
argumentative
kefaret türünden
expiatory
kertenkele türünden
saurian
kertenkele türünden hayvan
saurian
keşif türünden
exploratory
keşif türünden
explorative
kolik türünden
colicky
kompliman türünden
complimentary
mezgit türünden bir balık
pout
opera türünden
operatic
ortaç türünden
participial
pisibalığı türünden bir balık
dab
putperestlik türünden
idolatrous
sarmaşık türünden
creeping
soru türünden
interrogatory
spanyel türünden bir av köpeği
springer spaniel
spanyel türünden bir av köpeği
springer
süngertaşı türünden
tufaceous
sıraca türünden
strumous
timsah türünden hayvan
saurian
tür
race
tür
persuasion
tür
class

He was the kind of kid who was always showing off to his classmates. - Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.

She can play all kinds of instruments, classical or folk. - O klasik ya da folk, her türlü enstrümanı çalabilir.

tür
strain

France has banned a strain of genetically modified maize. - Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.

tür
(Hukuk) modality
tür
(Botanik) , (Zooloji) species
tür
kind, sort, type, description; species
tür
kind, sort, type
tür
stripe
tür
cast

The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time. - Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.

yergi türünden
satirical
yunus balığı türünden balık
dolphin
yıldızçiçeği türünden çiçek
pompon
çiçek hastalığı türünden hastalık
pox
Türkisch - Türkisch

Definition von türünden im Türkisch Türkisch wörterbuch

tür
Çeşit
Tür
janr
Tür
fam
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
tür
Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
tür
Türlü
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm
türünden
Favoriten