türü

listen to the pronunciation of türü
Türkisch - Englisch
(Bilgisayar) of type
(Bilgisayar) type

Tom isn't the type of person who gossips. - Tom dedikodu yapan insan türü değildir.

I'm opposed to any type of war. - Ben savaşın her türüne karşıyım.

(Bilgisayar) as
typeof
tür
Type

There are over 2,500 types of snakes in the world. - Dünyada 2,500'ü aşkın yılan türü bulunmaktadır.

Marriage is a type of human rights violation. - Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

tür
kind

Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children. - Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

A tiger is a very ferocious kind of animal. - Kaplan çok vahşi bir hayvan türüdür.

tür
sort

What sort of person would do that kind of thing? - O tür şeyi ne tip insan yapardı?

What sort of things do you do on weekends? - Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?

tür
species

This species of deer is so elusive that only two have ever been photographed in the wild. - Bu geyik türlerinin yakalanması o kadar zor ki yabanda şu ana kadar sadece iki tanesinin resmi çekildi.

Cabbage, cauliflower, broccoli, and Brussels sprouts are all cultivars of the same species. - Lahana, karnabahar, brokoli ve brüksellahanası aynı türün çeşitleridir.

tür
breed
tür
variety

Apocryphal stories are the most fun variety of bullshit. - Uydurma hikayeler en eğlenceli saçmalık türüdür.

tür
{i} genre

My brother listens to a music genre called ambient. - Erkek kardeşim ambient denilen bir müzik türünü dinler.

This story belongs clearly to no genre. - Bu hikaye açıkça hiçbir türe ait değil.

bildiri kağıt türü
(Bilgisayar) statement
tür
subspecies
anahtar türü
(Bilgisayar) key type
atama türü
(Bilgisayar) assignment type
belge türü
(Bilgisayar) document type
bilgisayar türü
(Bilgisayar) computer type
denetim türü
type of control
denetim türü
(Bilgisayar) control type
disket türü
(Bilgisayar) disk type
dizge türü
(Bilgisayar) system type
dosya türü
(Bilgisayar) type of file
dosya türü
(Bilgisayar) files of type
dosya türü
(Bilgisayar) filetype
efekt türü
(Bilgisayar) effect type
ekran türü
(Bilgisayar) display type
etiket türü
(Bilgisayar) label type
eylem türü
(Bilgisayar) action type
film türü
(Bilgisayar) film type
gerileme türü
(Bilgisayar) regression type
geyik türü
elk
girdi türü
(Bilgisayar) entry type
grafik türü
(Bilgisayar) chart type
grup türü
(Bilgisayar) group type
görüntü türü
(Bilgisayar) display type
hedef türü
(Bilgisayar) target type
hizmet türü
(Bilgisayar) service type
kalem türü
(Bilgisayar) pen type
kart türü
(Bilgisayar) board type
kart türü
(Bilgisayar) card type
kimlik denetleyicisi türü
(Bilgisayar) authenticator type
kurulum türü
(Bilgisayar) setup type
lisans türü
(Bilgisayar) license type
liste türü
(Bilgisayar) list type
makine türü
(Bilgisayar) machine type
metin türü
(Dilbilim) text type
olay türü
(Bilgisayar) type event
olay türü
(Bilgisayar) event type
organizasyon türü
(Bilgisayar) event type
ortam türü
(Bilgisayar) media type
paket türü
(Bilgisayar) package type
program türü
(Bilgisayar) program type
renk türü
(Bilgisayar) color type
renk türü
tint
renk türü
(Aydınlatma) hue
resim türü
(Bilgisayar) image type
resim türü
(Bilgisayar) picture type
sentetik bir kumaş türü
(Tekstil) acetate
seçenek türü
(Bilgisayar) option type
seçim türü
(Bilgisayar) selection type
sistem türü
system type
sokak türü
(Biyokimya) wild type
stil türü
(Bilgisayar) style type
sunucu türü
(Bilgisayar) server type
sunucu türü
(Bilgisayar) server for
sınıf türü
(Bilgisayar) class type
takvim türü
(Bilgisayar) calendar type
tarama türü
(Bilgisayar) scan type
telefon türü
(Bilgisayar) phone type
tür
nature

There were no temples or shrines among us save those of nature. - Bizim aramızda doğayla ilgili olanlar hariç tapınaklar ve türbeler yoktu, .

tür
(Gıda) sp
tür
(Bilgisayar) as
tür
(Dilbilim,İnşaat) version

Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both. - Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.

tür
(Aydınlatma) hue
tür
form

The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira. - Eski İtalyan para birimi liretti ve sembolü ₤ idi. Liret Türk lirasıyla alâkalı değildir.

What form of transportation did you use? - Ulaşımın hangi türünü kullandın?

tür
order

When I was in Spain, I listened to this kind of music. It was very fast and its fans smoked pot in order to dance to it. - Ben İspanya'dayken bu tür müzik dinledim. O çok hızlıydı ve onun hayranları onunla dans etmek için esrar içtiler.

I ordered a Turkish grammar yesterday. - Dün bir Türkçe gramer sipariş ettim.

tür
category
tür
stamp
tür
(Ticaret) lot

Turkey produces a lot of minerals. - Türkiye birçok mineral üretir.

This sort of work calls for a lot of patience. - Bu tür iş çok sabır gerektirir.

tür
(Ticaret) line
tür
(Bilgisayar) type is
tür
(Biyoloji) eidos
veri türü
(Bilgisayar) datatype
yeni türü
(Bilgisayar) as
çerçeve türü
(Bilgisayar) frame type
tür
sort of

What sort of play is it? - O, ne tür bir oyundur?

What sort of person would do that kind of thing? - O tür şeyi ne tip insan yapardı?

tür
ilk
tür
range
tür
genus
tür
description
fas'ta yetişen bir ardıç türü
Juniper species growing in Morocco a
japon tiyatrosunun bir türü
A type of Japanese theater
japonya'ya özgü bir bitki türü
plant species native to Japan
kocaman başlı büyük bir karınca türü
a big-headed ant species
maymun türü
monkey species
tür
type, kind
tür
the kind
tür
of sort
Batı türü demokrasi
(Hukuk) Western-style democracy
adres türü
(Bilgisayar) address type
alman cinsi bir köpek türü
schnauzer
almanca basım harfi türü
german text
almanca basım harfi türü
German type
alpaka türü bir kumaş
brilliantine
arama türü
(Bilgisayar) search type
arama türü
(Bilgisayar) lookup type
arama türü
(Bilgisayar) type of call
atkestanesi türü bir ağaç
buckeye
balad türü şiirler
balladry
bilgi: türü
(Bilgisayar) cc: type
bilinmeyen aygıt türü
(Bilgisayar) unknown device type
bir elma türü
blenheim orange
bir elma türü
codling
bir kelebek türü
admiral
bir mantar türü
boletus
birim türü
(Bilgisayar) volume type
bitki türü
(Hukuk) plant species
bölge türü
(Bilgisayar) zone type
bölüm türü
(Bilgisayar) partition type
caz müzik türü
bebop
ceza türü
(Kanun) type of punishment
dava türü
(Kanun) type of case
depolama türü
(Bilgisayar) storage type
diyet türü
(Bilgisayar) diet type
dizin türü
(Bilgisayar) directory type
doğal motifler kullanılan sanat türü
Art Nouveau
enzim türü
(Kimya) transferase
eskrimde bir kılıç türü
epee
form alanı türü
(Bilgisayar) form field type
gayda türü bir çalgı
dulcimer
geometri türü
(Bilgisayar) geometry type
giden türü
(Bilgisayar) outgoing type
grafik alt türü
(Bilgisayar) chart sub-type
guid türü
(Bilgisayar) type of guid
hamburger türü yiyecek
fast food

I have many vices, but fast food isn't one of them. - Birçok kötü alışkanlıklarım var ama hamburger türü yiyecek onlardan biri değil.

I'm fed up with fast food. - Hamburger türü yiyeceklerden bıktım.

harf türü
character
hash türü
(Bilgisayar) hash type
hayvan türü
(Hayvan Bilim, Zooloji) animal specy
hesap türü
(Bilgisayar) account type
html dosya türü
(Bilgisayar) html file type
ileti türü
(Bilgisayar) message type
insan türü
Homo sapiens
insan türü
hominid line
internet türü
(Bilgisayar) internet type
iri bir bakla türü
butter bean
kablo türü
(Bilgisayar) cable type
kaplama türü
(Bilgisayar) type covered
karar türü
(Kanun) type of judgment
kemikli balık türü
glaucus
kesme türü
(Bilgisayar) interrupt type
kokulu bir gül türü
sweetbriar
komut türü
(Bilgisayar) command type
koordine evrensel saat; birlik türü kodu
(Askeri) Coordinated Universal Time; unit type code
latince türü dilbilgisi
(Dilbilim) latinate grammar
lâhana türü sebze
cole
mahkeme türü
(Kanun) type of court
maydanoz türü bir bitki
cow parsnip
melodi süsleme türü
mordent
mesken türü
type of domicile
nesne türü
(Bilgisayar) object type
ortam havuz türü
(Bilgisayar) media pool type
otsu bitki türü
welwitschia
pingpong türü iletim
ping-pong transmission
pinpon türü iletim
(Bilgisayar) ping pong transmission
proxy türü
(Bilgisayar) proxy type
quantum türü ve uzunluğu
quantum type and length
rengârenk bir papağan türü
cockatoo
sandviç türü yemek servisi yapan restoran
fastfood restaurant
sertifika yetilisi türü
(Bilgisayar) ca type
sertifika yetkilisi türü
(Bilgisayar) ca type
sinek türü
(Biyoloji) wohlfahrtia
sipariş türü
(Askeri) order type
sunucu alt türü
(Bilgisayar) server subtype
sözcük türü
part of speech
sözlük türü
(Bilgisayar) dictionary type
sık yünlü bir koyun türü
Cheviot
terminal türü
(Bilgisayar) termtype
terriyer türü
Airedale
toplam türü
(Bilgisayar) total type
tür
race
tür
persuasion
tür
class

I don't accept any kind of comment during my class. - Dersim sırasında herhangi türde yorum kabul etmiyorum.

He was the kind of kid who was always showing off to his classmates. - Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.

tür
strain

France has banned a strain of genetically modified maize. - Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.

tür
(Hukuk) modality
tür
(Botanik) , (Zooloji) species
tür
kind, sort, type, description; species
tür
kind, sort, type
tür
stripe
tür
cast

The Turks held siege over the Castle of Eger for a long time. - Türkler Eğri Kalesi'ni uzun süre kuşattılar.

veren türü
(Bilgisayar) issuer type
video türü
video attribute
web sunucusu türü
(Bilgisayar) web server type
yanlamasına bir dans türü
chasse
yedekleme türü
(Bilgisayar) type of backup
yedekleme türü
(Bilgisayar) backup type
yineleme türü
(Bilgisayar) replica type
yük türü
(Bilgisayar) payload type
zehirli bir bitki türü
wolfsbane
zincir türü molekül
(Kimya) chain like molecule
çalı türü
(Tabiat Doğa) de: Hecke hedge
çiçek türü
flower type
çiçeksiz bir bitki türü
cryptogam
ödeme türü
mode of payment
örnek türü
(Bilgisayar) sample type
ötücü kuş türü
chat
özet türü
(Bilgisayar) type of summary
üye türü
(Bilgisayar) member type
Türkisch - Türkisch

Definition von türü im Türkisch Türkisch wörterbuch

tür
Çeşit
Tür
janr
Tür
fam
kelime türü
Yapı, kavram, görev bakımından aralarındaki benzerliğe göre ayrılmış bulunan kelime türlerinden her biri: Türkçede sekiz kelime türü vardır: isim, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil
nazım türü
İçeriğine ve konusuna göre şiirin kendi içinde ayrılması ve adlandırılması
sözcük türü
bakınız: kelime türü
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm, janr
tür
Kendi içinde bir birim olan ve üzerinde cins kavramının bulunduğu mantıksal kavram
tür
Türlü
tür
Ortak özellikleri olan bireylerin tamamı, cinslerin ayrıldığı bölüm
Englisch - Türkisch

Definition von türü im Englisch Türkisch wörterbuch

ni-içeren kalsedon türü
krizopraz
türü
Favoriten