tüketilemez

listen to the pronunciation of tüketilemez
Türkisch - Englisch
inconsumable
{s} inedible, may not be eaten; cannot be used up or exhausted; cannot be destroyed by fire
Not consumable; incapable of being consumed, wasted, or spent
tüket
consume

I consumed my whole energy. - Tüm enerjimi tükettim.

The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers. - Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

tüket
{f} sap
tüket
{f} exhausting
tüket
{f} exhausted

They exhausted all the resources of the country. - Onlar ülkenin tüm kaynaklarını tükettiler.

We exhausted our funds. - Biz para kaynağını tükettik.

tüketilemez
Favoriten