tüketici

listen to the pronunciation of tüketici
Türkisch - Englisch
(Hukuk) consumer

The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers. - Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

Many consumer reviews on Amazon are fake. - Amazon'daki birçok tüketici yorumu sahtedir.

user
depletory
consumer " müstehlik; consuming
econ. consumer
devourer
consuming
consumerist
tüketici finansmanı
consumer financing
tüketici hakları
Consumer rights
Tüketici Danışma Komitesi
(Hukuk) Consumers Consultative Committee
Tüketici Fiyat Endeksi
(Hukuk) (TÜFE) Consumer Price Inflation (CPI)
tüketici bilinci
(Hukuk) consumer awareness
tüketici birlikleri
(Hukuk) consumers' unions
tüketici derneği
consumer society
tüketici kredisi
(Hukuk) consumer credit, consumer loan
tüketici kredisi
instalment credit
tüketici kredisi
installment credit
tüketici mahkemesi
(Hukuk) consumer court
tüketici sorunları hakem heyeti
(Hukuk) arbitration committee for consumer problems
tüketiciler
consumer

Europeans are the world's largest consumers of alcohol. - Avrupalılar dünyanın en büyük alkol tüketicileridir.

There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim. - Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.

tüket
consume

The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers. - Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

I consumed my whole energy. - Tüm enerjimi tükettim.

tüket
{f} sap
tüketiciler
(Ticaret) consumers

The growth of online shopping and booking has greatly improved life for the consumers. - Online alışveriş ve rezervasyonun büyümesi tüketiciler için hayatı oldukça iyileştirdi.

There have been a lot of complaints from consumers that our products don't last as long as we claim. - Ürünlerimizin iddia ettiğimiz kadar uzun ömürlü olmadığına dair tüketicilerden çok sayıda şikâyetler gelmektedir.

tüket
{f} exhausting
tüket
{f} exhausted

He exhausted all his energy. - O bütün enerjisini tüketti.

We exhausted our funds. - Biz para kaynağını tükettik.

tüketici kredisi
consumer credit
tüketici kredisi
consumer loan
akıllı tüketici
smart consumer
bilinçli tüketici
concious consumer

bilinçli tüketiciler bir malın tsedamgasına bakar.

Avrupa Tüketici Birlikleri Bürosu
(Hukuk) European Bureau of Consumers Union
Avrupa Tüketici Kooperatifleri Topluluğu
(Hukuk) European Community of Consumer
Avrupa Tüketici Örgütü
(Hukuk) European Consumers' Organisation (BEUC)
birincil tüketici
(Denizbilim) primary consumer
birincil tüketici
(Denizbilim) first-level consumer
nihai tüketici
(Ticaret) final consumer
son tüketici
ultimate consumer
temerrüde düşen tüketici
(Hukuk) consumer by default
ucuz mal satın alan tüketici
(Ticaret) lower end of the market
Türkisch - Türkisch
Mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan, tüketen kimse, yoğaltıcı, müstehlik, üretici karşıtı
Bitiren, mahveden
Mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan, tüketen kimse, yoğaltıcı, müstehlik, üretici karşıtı: "Devlet tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır."- Anayasa
yoğaltıcı
müstehlik
(Osmanlı Dönemi) MÜNÜH
tüketici hakları
(Gıda) TÜketici hakları ile araştır
tüketici rantı
Tüketici rantı, Tüketiciler bir mali belli bir fiyattan almaya razı iken arzın fazlalığı ya da talebin düşüklüğü nedeni ile malın fiyatı ödemeye razı oldukları miktarın altına düşerse tüketicinin sağladığı bu avantaja tüketici rantı denir
tüketici sayacı
Harcanmak üzere tüketim mahalline sevkedilen gazı ölçmekte kullanılan cihaz
tüketici
Favoriten