tênis

listen to the pronunciation of tênis
Türkisch - Englisch

Definition von tênis im Türkisch Englisch wörterbuch

tenis
tennis

We played tennis yesterday. - Biz dün tenis oynadık.

I often play tennis after school. - Okuldan sonra sıklıkla tenis oynarım.

tenis
set
tenis
volley
tenis ayakkabısı
trainer
tenis kortu
tennis court

Do you have a tennis court in this hotel? - Bu otelde, bir tenis kortunuz var mı?

Do you have a tennis court in this hotel? - Bu otelde tenis kortu var mı?

tenis benzeri bir oyun
(Spor) badminton
tenis düs
deuce
tenis oynamak
play tennis
tenis raketi
racket

Someone stole my tennis racket. - Birisi benim tenis raketimi çaldı.

Can I borrow your tennis racket today? - Bugün senin tenis raketini ödünç alabilir miyim?

tenis alıştırması
knockup
tenis dersi
tennis lesson
tenis giysisi
(Tekstil) tennis wear
tenis kulübü
tennis club
tenis ligi
the tennis circuit
tenis malzemesi
tennis equipment
tenis oynamaktan olan kol ağrısı
tennis arm
tenis raketi
tennis racket
tenis raketi kiralayabilir miyim
Is it possible to rent a tennis racket
tenis sahası
tennis court
tenis servis
(Spor) overhand serve
tenis topu
tennis ball

I bought some tennis balls. - Birkaç tenis topu aldım.

We bought some tennis balls. - Birkaç tenis topu satın aldık.

tenis vuruşu
tennis shot
tenis vuruşu
tennis stroke
tenis
court tennis
profesyonel tenis
(Spor) professional tennis
sallamak (tenis raketi vb)
swing
buradan tenis kortuna nasıl gidebilirim
How can I get to the tennis court from here
en yakın tenis kortu nerede
Where is the nearest tennis court
tüylü toplarla oynanan tenis
badminton
Türkisch - Türkisch

Definition von tênis im Türkisch Türkisch wörterbuch

tenis
Alan topu
tenis
Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları veya çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına dayanan oyun, alan topu
tenis kortu
bakınız: kort