Toplantı salonundan ayrılırken lütfen ışığı kapatın.
- When you leave the meeting room, please, switch off the light.
Lambayı kapatamam. Taninna hâlâ çalışıyor.
- I cannot switch off the lamp. Taninna is still studying.
Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
- Be sure to turn off the gas before you go out.
Işık kapalı iken uyudum.
- I slept with the light off.
Dışarı çıkmadan önce gazı kapatmayı unutmayın.
- Don't forget to turn off the gas before going out.
Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.
- Jane offered to take care of our children when we were out.
Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu.
- Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.
Balina, Wakayama kıyılarının açıklarında bulundu.
- The whale has been found off the coast of Wakayama.
Tom ofisinin yakınında yaşamıyor.
- Tom doesn't live near his office.
O, çalıştığı ofis yakınında öğle yemeği yer.
- She eats lunch near the office where she works.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
- Ikeda made several silly mistakes, and so he was told off by the department head.
Köşe başında postahane vardı.
- There used to be a post office on the corner.
Allah aşkına o, günün bu saatinde nereye gitmiş olabilir.
- Where on earth can he have gone off to at this time of day?
Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti.
- Experts have offered three possible explanations.
Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.
- Life offers us millions of possibilities.
Bu domuz eti biraz bozuk.
- This pork is a bit off.
Saatim biraz bozuk gibi görünüyor.
- It seems my clock is slightly off.
Do you eat all your peas and then all your potatoes, or do you switch off between them as you go?.