Tom lamba anahtarını açtı.
- Tom clicked the light switch on.
Lucy ışık anahtarını açtı.
- Lucy turned on the light switch.
Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
- Why do you want to switch jobs?
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Neden işleri değiştirmek istiyorsun?
- Why do you want to switch jobs?
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Genellikle bir konser öncesinde seyirciden ya telefonlarını kapatmalarını ya da sessiz moda geçmelerini isteyen bir duyuru vardır.
- Usually before a concert there is an announcement asking the audience to either turn off their phones or switch them to manner mode.
Tom'la birkaç dakika konuştuktan sonra onun Fransızcasının çok iyi olmadığı belli oldu, bu yüzden Mary İngilizceye geçti.
- After talking to Tom for a few minutes, it became obvious that his French wasn't very good, so Mary switched to English.
Fabrikalar kömürden temiz bir yakıta geçmek için teşvik edilmiştir.
- Factories have been urged to switch from coal to a cleaner fuel.
Tom ana şalteri kapattı.
- Tom has turned off the master switch.
Koltukları değiştirmek ister misin?
- Would you like to switch seats?
Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.
- Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now.
Bu makinenin birçok anahtar ve düğmeleri vardır.
- This machine has a lot of switches and buttons.
Benimle yer değiştirmek istemiyor musun?
- You don't want to switch places with me?
Switch the light on.