Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Çok şekerleme yediğim için şişmanlıyorum.
- I am getting fat because I eat a lot of sweets.
Kız kardeşim şekerleri sever.
- My sister likes sweets.
Ben diğer taraftan tatlıları tercih ederim.
- I, on the other hand, prefer sweets.
Dişçi herhangi bir tatlı yememeni ister.
- The dentist would like you not to eat any sweets.
O, tatlı şeyleri sevmiyor.
- He doesn't care for sweet things.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
O, şekerlemeyi azalttı.
- He had cut down on sweets.
Kız kardeşim şekerlemeleri sever.
- My sister likes sweets.
Doğruyu söylemek gerekirse tatlım, ben hiç ilgilenmiyorum.
- To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested.
Yorgun musun, tatlım?
- Are you tired, sweetie?
Siz gerçekten sevimlisiniz.
- You guys are really sweet.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Sweet words bring the snake out of its hole.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
- The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Ben canım sevgilimi ararım.
- I call my sweetheart darling.
Biz lise sevgilileriydik.
- We were high school sweethearts.
Gerçekten naziksiniz.
- That's really sweet of you.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
O, şekerlemeyi azalttı.
- He had cut down on sweets.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
Tom Mary'ye doğum günü için bir kutu çikolata ve uzun saplı bir gül verdi O gerçekten hoş.
- Tom gave Mary a box of chocolates and one long-stemmed rose for her birthday. That's really sweet.
Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
O kokteyl tatlı ve içmesi kolay.
- That cocktail is sweet and easy to drink.
Bu çiçek güzel kokuyor.
- This flower smells sweet.
Bahçedeki çiçekler güzel kokuyor.
- The flowers in the garden smell sweet.
Tatlı şeylere dayanamam.
- I can't resist sweet things.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and delicious.
Yediğim tatlılar lezzetliydi!
- The sweets I ate were delicious!
Tom şekerli yiyecekleri azalttı.
- Tom has cut down on sweets.
O, senin şekerliğindi.
- That was sweet of you.
Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.
- Because you're a sweet and lovely girl.
Bu çiçek güzel kokuyor.
- This flower smells sweet.
I miss you, sweets.
sweet water.
Can we see the sweet menu, please?.
The new Lexus was a sweet birthday gift.