Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
Şekerlemeye dayanamaz.
- He can't resist sweets.
Kız kardeşim şekerleri sever.
- My sister likes sweets.
Dişçi herhangi bir tatlı yememeni ister.
- The dentist would like you not to eat any sweets.
Çok fazla tatlı sizi şişmanlatır.
- Too many sweets make you fat.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
- Sweet words bring the snake out of its hole.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Şekerlemeyi azaltıyorum.
- I'm cutting down on sweets.
O, şekerlemeyi azalttı.
- He had cut down on sweets.
Niçin ağlıyorsun, tatlım?
- What are you crying about, sweetheart?
Gitmek zorundayım, tatlım.
- I have to go, Sweetheart.
Siz gerçekten sevimlisiniz.
- You guys are really sweet.
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.
- He likes anything sweet.
Aşkın verdiği acı herhangi bir zevkten daha tatlıdır.
- The pain caused by love is much sweeter than any pleasure.
Aşktan dolayı katlandığın acı herhangi bir zevkten çok daha tatlıdır.
- The pain you go through because of love is by far sweeter than any other pleasure.
Biz lise sevgilileriydik.
- We were high school sweethearts.
Tom böyle bir sevgili.
- Tom is such a sweetheart.
O güzel değildi ama onun büyük, nazik kahverengi gözleri ve tatlı bir gülümsemesi vardı.
- She wasn't beautiful, but she had big, kind brown eyes and a sweet smile.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
O, şekerlemeyi azalttı.
- He had cut down on sweets.
Çok şekerleme yediğim için şişmanlıyorum.
- I am getting fat because I eat a lot of sweets.
Güller tatlı hoş bir koku yayıyorlar.
- Roses emanate a sweet fragrance.
Alice hoş kokulu bir parfüm kullanıyor.
- Alice is wearing a sweet-smelling perfume.
O kokteyl tatlı ve içmesi kolay.
- That cocktail is sweet and easy to drink.
O çiçek güzel kokuyor.
- That flower smells sweet.
Çiçekleri güzel kokuyor.
- Their flowers smell sweet.
Ben genellikle tatlı şeyleri sevmiyorum ama senin kurabiyelerinden birini deneyeceğim.
- I usually don't like sweet things, but I will try one of your cookies.
Tatlı şeyler ve kitaplardan zevk alırım.
- I appreciate sweet things and books.
Bu çikolata çok tatlı ve lezzetli.
- This chocolate is very sweet and tasty.
Yediğim tatlılar lezzetliydi!
- The sweets I ate were delicious!
Tom şekerli yiyecekleri azalttı.
- Tom has cut down on sweets.
Böyle şekerli dondurma yemeyi bırakmam lâzım.
- I've got to stop eating such sweet ice cream.
Bu çiçek güzel kokuyor.
- This flower smells sweet.
Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın.
- Because you're a sweet and lovely girl.
I miss you, sweets.
sweet water.
Can we see the sweet menu, please?.
The new Lexus was a sweet birthday gift.