Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
- The whereabouts of the suspect is still unknown.
Şüpheli suçla ilgili masumdu.
- The suspect was innocent of the crime.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Ondan hoşlanmayacağından kuşkuluyum.
- I suspect that you won't like it.
Tom'un onu önümüzdeki hafta yapacağından kuşkuluyum.
- I suspect Tom will do that next week.