After that horrible president left office, the nation was thirsty for change.
Some kinds of food make us thirsty.
- Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.
He is thirsty for fame.
- O, şöhrete susamıştır.
We drown in information but thirst for knowledge.
- Bilgi içinde boğulduk ama bilgiye susadık.
Sharks are notorious for having a thirst for blood.
- Köpekbalıkları kana susamış olmalarıyla kötü bir üne sahiptirler.