Some kinds of food make us thirsty.
- Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.
I am thirsty. I would like to have a cup of coffee.
- Çok susadım. Bir fincan kahve istiyorum.
Sharks are notorious for having a thirst for blood.
- Köpekbalıkları kana susamış olmalarıyla kötü bir üne sahiptirler.
We drown in information but thirst for knowledge.
- Bilgi içinde boğulduk ama bilgiye susadık.
Tom told Mary to shut up.
- Tom, Mary'ye susmasını söyledi.
Will you just shut up for a moment?
- Bir dakika susar mısın?
The judge raised his hand to shush Tom.
- Hakim, Tom'u susturmak için elini kaldırdı.
Tom started to say something, but Mary shushed him.
- Tom bir şey söylemek başladı ama Mary onu susturdu.
Many politicians are believed to accept hush money.
- Birçok siyasetçinin sus parasını kabul ettiğine inanılmaktadır.
I asked the student to quiet down. It was like talking to a wall, nothing happened.
- Öğrencinin susmasını istedim. Bir duvarla konuşmak gibiydi, bir şey olmadı.