Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
- The number of people who die in traffic accidents is surprising.
Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.
- It is surprising that your wife should object.
Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
- The idea of surprising her suddenly crossed my mind.
Tom sürpriz bir karar aldı.
- Tom made a surprising decision.
Karının itiraz etmesi şaşırtıcı.
- It is surprising that your wife should object.
Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
- The number of people who die in traffic accidents is surprising.
O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.
- Great was her surprise when she knew the fact.
Ne güzel bir sürpriz!
- What a lovely surprise!
Onları şaşırtmak istedim.
- I wanted to surprise them.
Tom'u şaşırtmak zordur.
- It's hard to surprise Tom.
O, şaşkınlıkla bana baktı.
- He looked at me in surprise.
Tom şaşkınlıktan yakalandı.
- Tom was caught by surprise.
Tom'a sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise Tom.
Ona sürpriz yapmak istiyorum.
- I want to surprise him.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
- What an unexpected surprise!
Bu beklenmedik bir sürpriz.
- This is an unexpected surprise.
Sana hayret ediyorum.
- I'm surprised at you.
Tom tamamen hayret etmiş değildi.
- Tom wasn't totally surprised.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Onun sessizliği beni şaşırttı.
- Her silence surprised me.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
A surprising number of people attended the rally.
The surprise attack was devastating.
Imagine my surprise on learning I owed twice as much as I thought I did.
He doesn't surprise easily.
It surprises me that I owe twice as much as I thought I did.
... I don’t know the answer, but it would be very surprising if there are not important ...
... even to find it very surprising. And it was a special moment. ...