Yukarıda verilen örneğe bak.
- See the example given above.
Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.
- The clouds above moved fast.
Onlar yukarıdaki katta yaşıyor.
- They live on the floor above.
Lütfen yukarıdaki yorumlarımı önemseme.
- Please ignore my comments above.
Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.
- The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.
Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız.
- Don't go above five rubles.
Bu kitabı her şeyden fazla seviyorum.
- I love this book above all.
O, onura her şeyden daha çok değer verir.
- He values honor above anything else.
O kesinlikle kırkın yukarısındadır.
- She is certainly above forty.
İnsanlar kendi aralarında mücadele ederken melekler yukarıdan izlerler.
- Angels watch from above as men fight amongst themselves.
Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum.
- Above all, I want to be healthy.
Televizyon şiddet gösteriyor, her şeyden önce daha genç insanları etkiler.
- Television shows violence, which influences, above all, younger people.
Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.
- Do not expose to temperatures above fifty centigrade.
Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi.
- The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.