İşi bitirdikten sonra uğrayacağım.
- I'll come over after I finish the work.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Bitiş çizgisini en son geçen oydu.
- She was the last to cross the finishing line.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- I want to finish the work on my own.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.