surely; in fact; truthfully; actually, really

listen to the pronunciation of surely; in fact; truthfully; actually, really
Englisch - Türkisch

Definition von surely; in fact; truthfully; actually, really im Englisch Türkisch wörterbuch

indeed
aslında

Aslında bir pınar vardı, ama kurumuştu. - There was a spring indeed, but it was dry.

Esperanto aslında zor değil. - Esperanto indeed is not difficult.

indeed
Yok canım
indeed
indeed Elbette
indeed
ünlem hakikaten
indeed
gerçeği söylemek gerekirse
indeed
doğrusu

Doğrusunu söylemek gerekirse, o, dilini koparabilirdi. - Indeed, he could have bitten off his tongue.

Doğrusu çok şey biliyorsunuz ama onları öğretmede iyi değilsiniz. - Indeed you know a lot of things, but you're not good at teaching them.

indeed
doğrusu istenirse
indeed
gerçekte

Gerçekten çok genç ama yaşına göre çok tecrübeli. - Indeed he is young, but he is well experienced for his age.

Hayat gerçekten de iyi bir şeydir. - Life is indeed a good thing.

indeed
gerçekten

O gerçekten çok zeki. - He is very clever indeed.

Ben ırkçı değilim, ama ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir. - Every sentence that starts with I'm not racist, but is likely to be very racist indeed.

indeed
hakikaten
indeed
cidden
indeed
sahiden
indeed
(ünlem) Öyle mi? ; No,indeed! Hiç de öyle değil. Yok canım. Yes, indeed ! Elbette
indeed
(ünlem) Hakikaten, gerçekten, doğrusu
indeed
ünlem Öyle mi? No
indeed
indeed! Hiç de öyle değil
Englisch - Englisch
indeed
surely; in fact; truthfully; actually, really
Favoriten