O sadece batıl inanç.
- That's just superstition.
Bu batıl inanç onların arasında hala devam ediyor.
- This superstition still lingers on among them.
Bu, hurafenin modern bir biçimidir.
- That is a modern form of superstition.
Çocuklarımı yetiştireceğim böylece hurafeden korunmuş olacaklar.
- I will raise my children so that they will be protected from superstition.
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
Böyle saçma bir batıl inanç artık yok.
- Such a ridiculous superstition no longer exists.