sulh

listen to the pronunciation of sulh
Türkisch - Englisch
peace

My grandfather was a justice of the peace. - Büyükbabam bir sulh hakimiydi.

Peace at home, peace in the world. - Yurtta sulh, cihanda sulh.

(Kanun) compromise
(Latin) pax
sulh mahkemesi
(amer.) Court of Sessions
sulh ceza mahkemesi
(Kanun) penal court of peace
sulh ceza mahkemesi
(Kanun) magistrates' court
sulh ceza mahkemesi
(Kanun) court of peace
sulh hakimi
(Kanun) justice of the-peace
sulh hukuk mahkemesi
(Kanun) court of peace
sulh mahkemesi
court of first instance
sulh mahkemesi
minor court
sulh olma
(Ticaret) accord
sulh olmak
come to agreement
sulh yargıcı
magistrate
sulh ceza mahkemesi
lower criminal court
sulh hukuk mahkemesi
magistrates
sulh anlaşması
(Askeri) amicable agreement
sulh anlaşması
peaceful agreement
sulh ceza mahkemesi
magistrates' cort
sulh hakimi
magistrate
sulh hakimi
jurat
sulh hakimi
justice of the peace
sulh hukuk davası
(Kanun) civil law suit
sulh hâkimi
justice of the peace; police court magistrate
sulh hâkimi
sulh yargıcı
sulh mahkemesi
court of first instance, minor court
sulh mahkemesi
petty sessions
sulh mahkemesi idare amiri
(Kanun) justices' chief executive
sulh mahkemesi minor court
for petty offenses; justice court; police court; petty sessions
sulh müzakeresi
(Kanun) conciliation bearing
sulh müzakeresi
(Kanun) conciliation hearing
sulh olmak
to come to an amicable agreement; to settle their differences
sulh olmak
to come to agreement
sulh sözleşmesi
(Kanun) peace pact
sulh taraftarı
eirenic
sulh yargıcı
judge of the peace, magistrate
Yurta sulh cihanda sulh
(Atasözü) Peace at home peace on earth
yurtta sulh cihanda sulh
Peace at home, peace in the world
cenevre sulh yargıcı
syndic
üç ayda bir toplanan sulh mahkemesi
quarter sessions
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Muharebeyi terk için anlaşma
(Osmanlı Dönemi) Rahatlık
(Osmanlı Dönemi) Barış. Uyuşma
Barış
Barış: "Yurtta sulh, cihanda sulh."- Atatürk
sulh olmak
Uzlaşmak