The aquifer provides water for irrigation.
- Akifer, sulama suyu sağlar.
I have to water the flowers.
- Çiçekleri sulamak zorundayım.
It began to rain, so he did not have to water the lawn.
- Yağmur yağmaya başladı, bu yüzden o, çimleri sulamak zorunda değildi.
The flowers in the garden need watering.
- Bahçedeki çiçekler sulanmalı.
The flowers don't look well. I'd like to water them. Is there a watering can?
- Çiçekler iyi görünmüyor. Onları sulamak isterim. Bir su kabı var mı?
Friendship is a plant which must be often watered.
- Dostluk sık sık sulanması gereken bir bitkidir.
The plants need to be watered.
- Bitkilerin sulanması gerekiyor.
We need to water the flowers.
- Biz çiçekleri sulamalıyız.
The flood waters tumbled my house into the river.
- Sel suları evimi nehre yuvarladı.
They need to be able to irrigate without relying solely on rain.
- Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var.