O, Tom'a uygun olurdu.
- That would've suited Tom.
Interlingua'nın tatlılığı benim şiirsel vizyonum için daha uygundur.
- The sweetness of Interlingua was more suited to my poetic vision.
Dünya yaşam için son derece uygundur.
- Earth is perfectly suited for life.
John'un iş için uygun olduğunu düşünmüyorum.
- I don't think John is suited for the job.
... lt's a landscape better suited to primates that can walk on two legs. ...