O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
Tom başarılı olmak için gerekli niteliklere sahip.
- Tom has what it takes to succeed.
Başarmak için sıkı çalıştım.
- I worked hard to succeed.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Onun başaracağını umuyorum.
- I hope that he will succeed.
Başarmak için sıkı çalıştım.
- I worked hard to succeed.
Autumn succeeds summer.
... Because if they succeed, I believe the country succeeds. ...