Biz banliyölerde yaşıyoruz.
- We live in the suburbs.
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
- Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.
Tom varoşlarda yaşıyor.
- Tom lives in the suburbs.
Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
- Tom and Mary bought a house in the suburbs.
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.
- He lives in a suburb, in a quiet suburb.
Varoşlardan korkutucu haber geldi.
- Alarming news came from the suburbs.
Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
- Tom and Mary bought a house in the suburbs.
Varoşlardan korkutucu haber geldi.
- Alarming news came from the suburbs.
Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
- I think it's time for me to move to the suburbs.
Benim evim banliyölerde.
- My house is in the suburbs.
Onun evi banliyölerde.
- Her home is in the suburbs.
Onun evi banliyölerde.
- Her home is in the suburbs.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
- We live in the suburbs.
Dan banliyö alanını devriye için atandı.
- Dan was assigned to patrol a suburban area.
Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.
- Cars are indispensable to suburban life.
Don't call me a suburbanite just because I live in Oak Grove!.
... this suburb accommodates a constant flow of peasants from anatolia leave their ...