Onun yazısı çok özneldir.
- His writing is very subjective.
Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz?
- Are we subjects or objects in this process?
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
- I concentrated my attention on the subject.
Matematik iyi bir konudur.
- Mathematics is a good subject.
Lisede birçok konuda ders alıyoruz.
- We study many subjects in high school.
İngilizce en sevdiğim ders oldu.
- English has become my favorite subject.
Tarih onun ana branşı değil.
- History is not his major subject.
Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?
- What subject do you major in?
İngilizcede normal cümle yapısı özne - yüklem - nesne /tümleçtir.
- In English, the usual sentence structure is Subject - Verb - Object/Complement.
Tom özne ve nesne arasındaki farkı bilmez.
- Tom does not know the difference between a subject and an object.
Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.
- A man of strong will is not subject to corruption.
Her şey tabiat kanunlarına tabidir.
- Everything is subject to the laws of nature.
Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar.
- The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.
İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.
- Man is the only animal subject to becoming an imbecile.
Kral, vatandaşları üzerinde hüküm sürer.
- The king rules over his subjects.
The Roman Empire ruled many subject territories.
Her favorite subject is physics.