subito

listen to the pronunciation of subito
Englisch - Türkisch
birden
çabuk
ani
derhal
suddenly
aniden

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - It suddenly started raining.

suddenly
birdenbire

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

suddenly
ansızın

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti. - Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.

kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

suddenly
birden

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
Englisch - Englisch
suddenly
It : "suddenly"
suddenly (Music)
In haste; quickly; rapidly
(Ita) Suddenly
subito accelerando
suddenly speeding up
subito
Favoriten