Türkisch - Englisch
Definition von subay im Türkisch Englisch wörterbuch
- officer
They had become officers.
-Onlar subay olmuşlardı.
Officers of the navy wear white uniforms.
-Donanma subayları beyaz üniformalar giyer.
- mil. officer
- commissioned
- (Kanun) military officer
A general is a high-ranking military officer.
-Bir general yüksek rütbeli bir subaydır.
- (Askeri) junior officer
- unmarried
- celibate
- single
- commissioned officer
- subay adayı
- (Askeri) cadet
- subay güvertesi
- (Askeri) quarter-deck
- subay olmayan askeri personel
- (Askeri) ranks
- subay tekamül eğitimi
- (Askeri) officer advanced training
- Subay Eğitim Okulu; tek seferlik kaynak
- (Askeri) Officer Training School; one-time source
- subay (NATO)
- (Askeri) officer (NATO)
- subay adayı
- officer candidate
- subay adayı
- aspirant officer
- subay ana dosyası
- (Askeri) officer master file
- subay durum kılavuzu
- (Askeri) army list and directory
- subay durum kılavuzu
- (Askeri) army directory
- subay el kitabı
- (Askeri) handbook for officers
- subay gazinosu
- (Askeri) open mess
- subay kamarası
- (Askeri) statesroom
- subay kamçısı
- (aksesuar) swagger stick
- subay kılıç kemeri
- Sam Browne belt
- subay kısmı
- (Askeri) officer section
- subay maaş hesabı kartı
- (Askeri) officer's pay data card
- subay muadil görev eğitimi
- (Askeri) officer lateral training
- subay namzedi
- officer candidate
- subay rütbesinde olmayan
- (Askeri) noncom
- subay rütbesinde olmayan
- (Askeri) non-com
- subay salonu
- wardroom
- subay tabldotu
- (Askeri) officer's mess
- subay uzmanlık ek eğitimi
- (Askeri) officer supplemental training
- emekli subay
- (Askeri) veteran
- güven belgeli subay
- (Askeri) accredited officer
- kıdemli subay
- (Askeri) warrant officer
- mutemet subay
- (Askeri) agent officer
- mutemet subay
- (Askeri) agent finance officer
- sorumlu subay
- (Askeri) officer in charge
- sorumlu subay
- (Askeri) responsible officer
- terfi belgesi subay
- brevet
- ast subay
- subordinate officers
- Londra amirallik dairesi üyesi subay
- sea lord
- Savunma Bakanlığı Subay Personel Yönetim Yasası
- (Askeri) Defense Officer Personnel Management Act
- Yedek Subay Hazırlık Eğitim Teşkilatı
- (Askeri) Reserve Officer Training Corps
- aday subay
- (Askeri) officer designate
- adli subay
- provost marshal, prosecuting officer
- baş idari (muharebe) subay; sivil işler harekatı; mukabil hava harekatı
- (Askeri) chief administrative officer; civil affairs operations; counterair operation
- binek hakkına sahip subay
- (Askeri) mounted officer
- dost birlikleri komuta eden subay
- (Askeri) commanding officer of troops
- elektronik kadro hava subay kiti
- (Askeri) electronic staff weather officer kit
- gedikli subay
- warrant officer
- görevli subay
- (Askeri) officer in charge
- görevli subay; Deniz Piyade Teşkilatı denetlemesi
- (Askeri) officer in charge; Marine inspection
- ikinci sınıf kıdemli subay
- (Askeri) warrant officer, junior grade
- inşaat işleriyle görevli subay; harekat istihbarat koordinasyon merkezi
- (Askeri) officer in charge of construction; operational intelligence coordination center
- inşattan sorumlu subay
- (Askeri) resident officer in charge of construction
- komuta eden / komutan subay
- (Askeri) commanding officer
- kurmay subay
- staff officer
- kurmay subay
- general staff officer
- kursiyer subay
- (Askeri) trainee officer
- kıdemli subay
- senior officer
- kıdemsiz subay salonu
- gunroom
- muvazzaf subay
- active officer
- muvazzaf subay
- mil . active officer, regular officer
- müşterek mütehassıs subay veya müşterek uzman
- (Askeri) joint specialty officer or joint specialist
- nöbetçi subay
- watch officer
- nöbetçi subay
- orderly officer
- nöbetçi subay
- officer on duty
- nöbetçi subay
- officer of the day
- nöbetçi subay duty officer; officer of
- the day; officer of the guard
- profesyonel subay ikmal personeli bilgi sistemi
- (Askeri) professional officer filler information system
- subaylar
- (gemi) the quarterdeck
- tatbikat icra eden subay
- (Askeri) officer conducting the exercise
- yedek subay
- reserve officer
- yüksek rütbeli subay
- field officer
- yüksek rütbeli subay
- ranking officer
- yüksek rütbeli subay
- brass hat
- yüksek rütbeli subay
- tribune
- üst rütbeli subay
- senior officer
- üst rütbeli subay
- doyen
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von subay im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Silâhlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale (deniz kuvvetlerinde büyük amirale) kadar rütbelere yükselebilen, özel kanunlara bağlı asker
- Silahlı kuvvetler içinde asteğmenden mareşale deniz kuvvetlerinde büyük amirale kadar rütbelere yükselebilen, özel kanunlara bağlı asker: "Seni gelin edeceğiz, kılıçlı bir subayın koluna gireceksin."- H. E. Adıvar
- (Osmanlı Dönemi) ZÂBİT
- (Hukuk) ZABİT
- yedek subay
- Yedek subay Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Asteğmen rütbesiyle askerlik görevlerini yapan üniversite mezunlarının genel adıdır. Yedek subaylar, hizmet sürelerini başarıyla bitirdikten sonra Teğmen rütbesiyle terhis edilirler
- ADLİ SUBAY
- (Hukuk) Alay komutanları yanında adli yargıç görevini yapan subay
- Subaylar
- (Hukuk) ZABİTAN
- muvazzaf subay
- Mesleği askerlik olan subay
- yedek subay
- Askerliği meslek olarak seçmediği hâlde, yurt ödevi için kanunlara göre belli bir süre orduda subay olarak çalışan kimse