stunningly beautiful; amazing

listen to the pronunciation of stunningly beautiful; amazing
Englisch - Türkisch

Definition von stunningly beautiful; amazing im Englisch Türkisch wörterbuch

breathtaking
{s} olağanüstü
breathtaking
{s} nefes kesen

Sadece herhangi bir çocuk tarafından kullanılanlar gibi basit boya kalemleri kullanarak Maria nefes kesen resimler yaratabildi. - Using simple crayons, just like those used by any child, Maria was able to create breathtaking pictures.

Bir dağa tırmanmak nefes kesen bir iştir. - Climbing a mountain is a breathtaking challenge.

breathtaking
heyecanlı
breathtaking
soluk kesici
breathtaking
{s} nefes kesici, çok heyecan verici
breathtaking
{s} heyecanlandırıcı
breathtaking
nefes kesici

Dağın tepesinden manzara nefes kesiciydi. - The view from the top of the mountain was breathtaking.

Buradaki manzara nefes kesicidir. - The view here is breathtaking.

Englisch - Englisch
breathtaking
stunningly beautiful; amazing
Favoriten