Dilleri incelemek inanılmazdır.
- Studying languages is incredible.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.
- I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
- If he did not watch so much television, he would have more time for study.
Teste çalışmak için evde kaldın mı?
- Did you stay home to study for the test?
Bir araştırmaya göre her yıl 53.000 Amerikalı pasif içicilik sonucu ölüyor.
- A study reports that 53,000 Americans die each year as a result of secondhand smoke.
1937'de bir kamu oyu araştırması yapıldı.
- A public opinion study was made in 1937.
Erkek kardeşim hukuk öğrenimi için Amerika'ya gitti.
- My brother went to the United States to study law.
Öğrenim yapmak gerçekten kolay bir şey değildir.
- Studying really isn't something easy.
Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.
- Professor Kay has been studying insects for forty years.
Bilimin gerçek tanımı, dünyanın güzelliğini araştırmaktır.
- The real definition of science is that it's the study of the beauty of the world.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
O, müzik öğrenmek için İtalya'ya gitti.
- He went to Italy in order to study music.
Onun çalışma odası parka bakıyor.
- His study faces the park.
Çalışma odasında bir sürü kitap var.
- There are plenty of books in his study.
Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin.
- You must study hard and learn many things.
Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi.
- Tom came to France with the intention of studying French.
Hayalim, Paris'te Fransızca öğrenim görmektir.
- My dream is to study French in Paris.
Neden yurtdışında öğrenim görmek istiyorsunuz?
- Why do you want to study abroad?
Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
- Tom devoted his life to the study of this phenomenon.
Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.
- In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.
Biz aynı sınıfta İngilizce öğrenimi görmekteyiz.
- We study English in the same class.
Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Her gün İngilizce çalışıyor musun?
- Do you study English every day?
Yurtdışında okumaya karar verdim.
- I decided to go abroad to study.
Üniversitede ne okumak istiyorsun?
- What do you want to study at college?
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
Ben matematik okumak istiyorum.
- I want to study math.
Neden yurtdışında okumak istiyorsunuz?
- Why do you want to study abroad?
Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.
- Tom devoted his life to the study of this phenomenon.
Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
- We went to the museum to study Japanese history.
Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.
- I recommend you try studying a bit harder.
Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
- You might want to try studying in the library.
Öğretmenin konuşması, Mary'nin daha sıkı çalışması için gayrete getirir.
- The teacher's talk stimulates Mary to study harder.
Biologists study living things.
I need to study my biology notes.
The study of languages is fascinating.
Thenne the kyng sat in a study and bad his men fetche his hors as faste as euer they myghte.
I study medicine at the university.
He studied the map in preparation for the hike.
I made a careful study of his sister.
My study was to avoid disturbing her.