Tom'un çok burnu havada.
- Tom is very stuck up.
Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.
- Everybody I know thinks Tom is stuck up.
Evde mahsur kalmaktan bıktım.
- I'm sick of being stuck at home.
Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum.
- I don't want to be stuck in an office all day.
Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum.
- I don't want to be stuck in an office all day.
Üç aydır burada mahsur kaldık.
- We've been stuck here for three months.
Burada seninle çıkmazda olduğumu mu söylüyorsun?
- Are you telling me I'm stuck here with you?
Bütün gün bir ofiste mahsur kalmak istemiyorum.
- I don't want to be stuck in an office all day.
Ona yapmamasını söylememe rağmen o düşüncesine yapışmış.
- He stuck to his opinion though I told him not to.
Kitabın iki sayfası birbirine yapışmış.
- Two pages of the book stuck together.
Boğazımda takılmış bir balık kılçığını çıkarmayı denemek istiyorum.
- I want to try and get a fish bone stuck in my throat.
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
- Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
Tom'un arabası çamura saplanmış.
- Tom's car is stuck in the mud.
Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.
- Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.
Arabam çamura saplandı.
- My car got stuck in the mud.
Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is stuck-up.
Bill Mary'ye aşık gibi görünüyor.
- Bill seems to be stuck on Mary.
Can you shift this gate? I think it's stuck.
I'm stuck on this question in the test.
The rich people in that neighborhood were stuck up and not friendly at all.
I am afraid I will get stuck if I try to fit through that tiny door.
He's really getting stuck in to his new job as chief executive. He's sacked half the boardroom staff already.
Dinner's ready! Quick, get stuck into it!.
If you really want to get stuck into a bit of archaeology, check out the Archaeological Resource Centre .
Why are you getting stuck into me all of the sudden? I didn't do anything!.
... So it got stuck there for like a couple weeks. ...
... communication products, we still are stuck with gadgets ...