struck or filled with awe

listen to the pronunciation of struck or filled with awe
Englisch - Türkisch

Definition von struck or filled with awe im Englisch Türkisch wörterbuch

awful
{s} berbat

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? - You look awful. What happened?

Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum. - I feel awful about what I said.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

Niçin o kadar korkunçsun? - Why are you so awful?

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz! - What an awful world we live in!

awful
sunturlu
Englisch - Englisch
awful
struck or filled with awe

    Türkische aussprache

    strʌk ır fîld wîdh ô

    Aussprache

    /ˈstrək ər ˈfəld wəᴛʜ ˈô/ /ˈstrʌk ɜr ˈfɪld wɪð ˈɔː/
Favoriten