Bu yeni plan kalıcı bir barış getirebilir.
- This new plan may bring a lasting peace.
Alplerin manzarası bende kalıcı bir izlenim bıraktı.
- The scenery of the Alps left a lasting impression on me.
Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
- The war lasting for years impoverished the country.