Bunu gönülsüzce yapma.
- Do not do it reluctantly.
Ona yardım etmek için gönülsüzüm.
- I am reluctant to help him.
Tom gitmeye isteksizdi.
- Tom was reluctant to go.
Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz.
- The directors were reluctant to undertake so risky a venture.