stretched, stiff

listen to the pronunciation of stretched, stiff
Englisch - Türkisch

Definition von stretched, stiff im Englisch Türkisch wörterbuch

tense
{s} stresli, gerilimli
tense
endişeli
tense
gerili

Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi. - Tom's meeting with his boss was very tense.

tense
gerilmiş
tense
sinirli
tense
germek
tense
{f} ger

Washington'daki atmosfer çok gergin oldu. - The atmosphere in Washington became very tense.

Mary odada iken, Tom her zaman gergin hissettiğini söylüyor. - Tom says that he always feels tense when Mary is in the room.

tense
(up ile) gerilmek
tense
sequence of tenses cümlede zaman uyumu
tense
{f} gerilmek
tense
{s} gergin, gerilmiş
tense
fiil zamanı
tense
(sıfat) gergin
tense
{s} endişeli, stres içinde
tense
{s} gergin, elektrikli
tense
{i} kip
Englisch - Englisch
{a} tense
stretched, stiff
Favoriten