stretch out or arrange like a string move or come along

listen to the pronunciation of stretch out or arrange like a string move or come along
Englisch - Türkisch

Definition von stretch out or arrange like a string move or come along im Englisch Türkisch wörterbuch

string
{i} sicim

Polis, sahnenin arkasında sicim çeken biri olduğunu söylüyor. - The police say there's someone pulling string behind the scenes.

Tom bir sicim kuramcısı. - Tom is a string theorist.

string
{i} dizi

Bir dizi felaket bölgeyi vurdu. - A string of disasters struck the region.

string
tel

Tom aldığı eski gitara yeni teller taktı. - Tom put new strings on the old guitar that he had just bought.

Piyano tellerinden birisi kırılmış. - One of the piano strings is broken.

string
kılçık
string
ç
string
karakter dizisi
string
(Tekstil) ip, sicim
string
saz teli
string
{f} (boncuk v.b.'ni) ipe dizmek
string
{f} sıralamak
string
{f} (telli çalgıya/piyanoya) tel takmak
string
dizgi,v.ipe diz: n.ip
string
(Askeri) ÜSTTEN KADEMELİ UÇUŞ DÜZENİ: Uçakların tam birbiri arkasından ve kademeli olarak; yani gerideki uçaklar öndekilerden daha yüksekte olmak üzere, aldıkları uçuş düzeni
string
yaylı sazlar

Tom yaylı sazlar dörtlüsü duyduğunda sık sık Mary'yi düşünür. - Tom often thinks of Mary when he hears a string quartet.

string
{f} aldatmak
string
{f} takmak tel
string
{i} (Bilgisayar) dizgi
string
{i} kordon
string
{i} (telli çalgılarda) tel/kiriş; (piyanoda) tel
string
{i} damar (yaprak)
Englisch - Englisch
string
stretch out or arrange like a string move or come along

    Silbentrennung

    stretch out or ar·range like a string move or come a·long

    Türkische aussprache

    streç aut ır ıreync layk ı strîng muv ır kʌm ılông

    Aussprache

    /ˈstreʧ ˈout ər ərˈānʤ ˈlīk ə ˈstrəɴɢ ˈmo͞ov ər ˈkəm əˈlôɴɢ/ /ˈstrɛʧ ˈaʊt ɜr ɜrˈeɪnʤ ˈlaɪk ə ˈstrɪŋ ˈmuːv ɜr ˈkʌm əˈlɔːŋ/
Favoriten