Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum.
- This dress may look funny, but I like it.
Oğlum komik hikayelerin anlatıcısı olmak için çalıştı.
- My son tried to become a teller of funny stories.
Tom bunun eğlenceli olduğunu düşünmeyebilir.
- Tom may not think this is funny.
Biz televizyonda eğlenceli bir program izledik.
- We saw a funny program on TV.
Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's funny?
Arabanın motorundan gelen garip bir koku var.
- There's a funny smell coming from the engine of the car.
Bu oda tuhaf kokuyor.
- This room smells funny.
Ben tuhaf bir gürültü duydum.
- I heard a funny noise.
The milk smelt funny so I poured it away.