Otobüs evimin önünde durur.
- The bus stops in front of my house.
O otobüs evimin önünde durur.
- That bus stops in front of my house.
John bu günlerde çok içiyor. Biz onu artık içmemesi için durdurmak zorundayız.
- John drinks too much these days. We have to stop him from drinking any more.
Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?
- What should I do to stop hiccoughs?
Tom durmak ve düşünmek istedi.
- Tom wanted to stop and think.
Durmak istesemde duramadım.
- Even if I had wished to stop, I couldn't.
Sanırım bir sonraki durakta ineceğiz.
- I think we get off at the next stop.
Bir sonraki durakta inin.
- Get off at the next stop.
Ben sigarayı bırakmak için ikna edildim.
- I was persuaded to stop smoking.
Sigarayı bırakmak zordur.
- It's hard to stop smoking.
Tom, onu durdurur musun?
- Tom, will you stop that?
Lütfen onu durdurur musun?
- Can you please stop that?
Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
- Tom stopped to take a close look at the car.
Tom hazine aramayı durdurdu ve eve gitti.
- Tom stopped looking for the treasure and went back home.
Bu tapa şişeye uymaz.
- This stopper does not fit the bottle.
Tren kısa bir mola verdi.
- The train made a brief stop.
Tokyo'ya giderken Osaka'da mola verdim.
- I stopped off at Osaka on my way to Tokyo.
Onu durdurmanın imkansız olduğunu düşündük.
- We thought it impossible to stop him.
Dünya dönmeyi durdursa,ne olacağını tahmin edersin?
- Were the earth to stop revolving, what do you suppose would happen?
Tom'un bunu yapmasını engellemek istiyorum.
- I want to stop Tom from doing that.
Tom Mary'nin onu yapmasını engellemek için elinden gelen her şeyi yaptı.
- Tom did everything he could to stop Mary from doing that.
Kay oyuncak bebeği alana kadar ağlamayı kesmedi.
- It was not until Kay received the doll that she stopped crying.
O, konuşmayı kesmedi.
- He didn't stop talking.
Jane çikolataya olan tutkusunu durdurmalıdır.
- Jane must stop giving way to her desire for chocolate.
John bu günlerde çok içiyor. Biz onu artık içmemesi için durdurmak zorundayız.
- John drinks too much these days. We have to stop him from drinking any more.
Tom yolda acil durum duruşu yaptı.
- Tom made an emergency stop on the road.
O, kolumdan yakaladı ve eve gitmemi engelledi.
- She caught me by the arm and stopped me from going home.
Onun ona vurmasını engelleyemedik.
- We couldn't stop him from hitting her.
Biz size mâni olmayalım.
- Don't let us stop you.
Bu size mâni olmasın.
- Don't let that stop you.
Durmak istesemde duramadım.
- Even if I had wished to stop, I couldn't.
Benim bu saatim asla durmaz.
- This watch of mine never stops.
Bir sonraki benzin istasyonunda duralım.
- Let's stop at the next gas station.
Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır.
- Tokyo Station is the third stop.
İçmeye son vermek zorundasın.
- You have to stop drinking.
Ertelemeye son vermek zorundayım.
- I have to stop procrastinating.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Girişte bir araba durdu.
- A car stopped at the entrance.
Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
- One should add a full stop at the end of the sentence.
Bir cümlenin sonunda nokta olması gerekir.
- There needs to be a full stop at the end of a sentence.
Doktor bana sigara içmeyi kesmek zorunda olduğumu söyledi.
- The doctor told me I had to stop smoking.
They pulled out all the stops for the gala wedding.
I stopped at the traffic lights.
The sight of the armed men stopped him in his tracks.
That stop was not planned.
The organ is loudest when all the stops are pulled.
The referees stopped the fight.
He stopped for two weeks at the inn.
The stop in a bulldog's face is very marked.
To achieve maximum depth of field, he stopped down to an f-stop of 22.
He stopped the wound with gauze.
They agreed to see each other at the bus stop.
2006: Chris Towner, consultant at risk manager HIFX, said: The move came when traders looked at each other and said 'it's about time we broke out of these ranges', and took out the stops. — Financial Times article Euro gains from dollar's slump by Steve Johnson, 5 April 2006, reproduced at HiFX.
... This is a map that shows the number of stops the police are ...
... We have currently over a million transit stops in the ...