(Askeri) YÜRÜYÜŞ VEZNİ VE KARARI: Yürüyüşte kullanılan belirli adım uzunluğu ve bir dakikada atılan adım adedi. Bunu, yürüyüş hızı demek olan (rate of march) terimi ile karıştırmamak gerekir
Definition von stopping point im Englisch Englisch wörterbuch
the temporal end; the concluding time; "the stopping point of each round was signaled by a bell"; "the market was up at the finish"; "they were playing better at the close of the season