stop! dont do that anymore, etc

listen to the pronunciation of stop! dont do that anymore, etc
Englisch - Türkisch

Definition von stop! dont do that anymore, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

enough
{s} kâfi

O şimdilik kâfi gelecektir. - That will be enough for the time being.

enough
yeter

Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa. - This story is short enough to read in one lesson.

On bin yen yeterli mi? - Is ten thousand yen enough?

enough
{s} yeterli

On bin yen yeterli mi? - Is ten thousand yen enough?

Hepimiz için yeterli yiyecek vardı. - There was food enough for us all.

enough
yeterince

Sana yeterince teşekkür edemem. - I can't thank you enough.

Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır. - Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.

enough
elverir
enough
çıkışmak
enough
interj. yeter, bıktım
enough
yeteri kadar

Bu kitap benim okumam için yeteri kadar kolaydır. - This book is easy enough for me to read.

Yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu. - I had enough time, so I didn't need to hurry.

enough
bes

Bazı köpek sahipleri köpeklerini yeterince besleyip beslemediklerini merak ediyorlar. - Some dog owners wonder if they are feeding their dogs enough.

Bu herkesi beslemek için yeterli yiyecek değil. - This isn't enough food to feed everyone.

enough
oddly enough işin tuhaf tarafı şu ki
enough
(İnşaat) yeterli, kafi
enough
{i} yeterli miktar

Burada yeterli miktara sahibiz. - We've got enough here.

Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti. - Markku and Liisa had just enough to keep the wolf from the door.

enough
{ü} bıktım
enough
{s} yeterli, kâfi. z. kâfi derecede
enough
I have had enough ofArtık ondan bıktım Burama kadar geldi
Englisch - Englisch
enough
stop! dont do that anymore, etc
Favoriten