Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
- The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.
Güller çiçek açmışlar.
- The roses are in bloom.
Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
- The accident arose from a simple mistake.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Sonra gerekli makineyi nereden alacağımız sorunu ortaya çıktı.
- Then arose the question of where we were to get the necessary machinery.
Bu gelenek Çin'de ortaya çıkmıştır.
- This tradition arose in China.
Pembe güller güzeldir.
- Pink roses are beautiful.
Pembe ve gül benzer renklerdir.
- Pink and rose are similar colors.